Selamlar ben F. Uzun zamandır kolejli tarzı hakkında bir yazı yazasım vardı. Kısmet bugüneymiş. Preppy tarzı şahsen çok beğeniyorum fakat kendi hayat tarzımda kullandığım pek söylenemez. Yaklaşık bir yıl kadar önce Hürriyet Cumartesi ekinde Zeynep Bilgehan bu konuyla ilgili bir makale hazırlamıştı. Ben de yazıyı kesip saklamıştım. Sorumlu bir bloggerım ya :)
"Onları artık daha sık görüyoruz; kolejli yani preppy tarzının takipçileri renkli kazağını boynuna asmış erkekler, annesinin incilerini takan polo gömlekli kadınlar... Bu tarz aslında 80'lere uzanıyor. Üstelik bir moda trendinden öte bir hayat tarzı."
Elle Style Awards'ın "Modada Kanaat Önderi" Amerikalı yazar Lisa Birnbach, "Preppy Handbook-Kolejlinin El Kitabı" adında bir kitap yazmış.
"Kitap, bu insanların tarzı, felsefesi, tavırları, mahalleleri, ne tür köpekler edinmeli, arabalar kullanılmalı, davetler vermeli gibi bilgiler içeriyordu. İlk hafta tükendi. Bu insanların kim olduğunu Birnbach'tan dinleyelim; 'Doğuştan kolejli tarza sahip insanlar, ailelerinin gittiği özel okullara gider. Mücevherler, arabalar ve yazlık evler miras kalır. Mükemmellik için yaratıcılığa gerek yoktur, çünkü tüm hayatları boyunca adı konmamış kuralları takip ederler. Genelde anne-babalarının stilinde giyinirler, mokasen ayakkabıdan vazgeçmezler. Yeni kıyafet almaktansa aile yadigarlarını kullanırlar. Kendilerine güvenirler. Eski Amerikan Başkanı Kennedy ve ailesi bu terimin tam karşılığıydı; yanık tenli, dinç, basit olmadan stil sahibi... Hala tüm kolejlilerin ilah çifti Kennedy'lerdir."
Kitap yayınlandıktan 30 yıl sonra 'kolejli tarzı' bir trend olarak tüm dünyaya yayıldı. Birnbach kolejli hayat tarzına ilginin sebebini şöyle açıklıyor: "Ekonomik küçülme, bu hayat tarzına ilgiyi artırdı çünkü kolejli insanlar kıyafet ve tavırlarıyla, bu sorunlarla ilgilenmiyormuş ve daha önemli işleri varmış izlenimi bırakıyor. Olmasanız bile soyluymuş gibi davranabilir, işiniz yoksa bile başarılıymış gibi görünebilirsiniz. Ayrıca çok paraya gerek yok. Chloe çanta veya Celine gömlek yerinegardrobunuzdan birşeyler giyebilirsiniz; basit bir polo gömlek ya da mokasen ayakkabılar..."
PARİS HİLTON BİZİM YÜZ KARAMIZ
Kolejli tarz; Lacoste, Brooks Brothers, Ralph Lauren, Tommy Hilfiger, Burberry, Tod's, Etro, Paul&Shark, Agnes B. ve Celine'i tercih eder. Gweynth Paltrow, iyi bir hazırlık okuluna gittiğinden tam bir kolejlidir; İngiliz aksanınıi şarkı söylemeyi, İspanyolca bilir.Ayrıca İngiltere'den bir kolejli olan Chris Martin'le evlendi. Gelinlik tasarımcısı Vera Wang, Martha Stewart ve Ben Affleck de bizdendir. Paris Hilton'sa kolejliler için bir utanç kaynağı. Kardashian'lar antitezimiz; reality şovları, botokslu yüzler, silikonlu dudaklar, yapay güneş yanıkları, kameralar önünde seks yapıp kamuya sızdırmak... Dövme de hiç 'kolejli' değildir. Erkeklerin kulaklarını deldirmesini de çok kötü buluyorum.
Bu arada Birnbach bazı ünlülerimizin resimlerine bakarak birkaç değerlendirmede bulunmuş;
TARKAN
Model gibi görünüyor. Geleneksel smokin ve papyonu beğendim. Kirli sakallarından da hoşlandım. Kolejli diyebiliriz.
HANDE ATAİZİ
Galerici gibi bir tarzı var. Siyah-beyaz kullandığından fazla kolejli değil daha çok şehirli gibi. Ancak dağınık saçları ve ceketi iyi bir işaret. Şişirtilmiş dudaklı insanlar kolejli tarza sahip olamaz.
ERTUĞRUL ÖZKÖK
Kesinlikle kolejli bir tarz! Siyah kemik çerçeve gözlükler, ceket, gömlek... Ya bir yayıncı ya da editördür.
EDA TAŞPINAR
Kesinlikle kolejli değil, kafası karışık. Öncelikle saçları çok uzun. Biz kolejliler göbeğimizi asla ifşa etmeyiz. Ayrıca çok fazla aksesuvar kullanıyor. Bir kimliği yok maalesef.
Son olarak bayan Birnbach şunları söylüyor;
"Türkiye'de ödüllendirilmektan büyük mutluluk duyuyorum. İstanbul, Amerika'daki kolejliler için 'en trendy yer'lerin başında geliyor. Paris ve Londra gibi bilindik yerlere gitmeyi severiz ama sonraki adım İstanbul gibi egzotik yerleri keşfetmek."
Hanımefendiye ne kadar katılırsınız, yada preppy tarzı kendinize ne kadar yakın bulursunuz bilemiyorum ama fotoğraf yorumlarını tam olarak tutturmuş. Süper analiz yapmış :) Herkese kucak dolusu sevgiler...
27 Ağustos 2012 Pazartesi
26 Ağustos 2012 Pazar
Kışa Merhaba:)
Herkese selamlar ben Z,ne yazıkki havaların yavaş yavaş soğudu bu günlerde ,kışlık kıyafetlerimizi dikmeye başlayalım dedik :) ilk elbise benden F de ne diksem diye düşünmekle meşgul:) kolaya kaçıp daha önce diktiğim bir elbisenin farklı bir rengini yaptım buradan bakabilirsiniz.
yapımı çok kolay olan bu elbisemin üst beden kalıbı ,burda 2009 Ağustos sayısındaki 128 nolu modeldir.etek kısmını ise kumaşın elverdiği kadar büzüp üst bedene monte ettim.kumaş esnek olduğundan dolyı fermuara gerek duymadım.arka yaka kısmından ufak bir açıklık vermem yeterli oldu diyebilirim.üst bedenle etek kısmının birleşme yerine elimde bulunan kurdaleyi gizli dikişle diktim.
yapımı çok kolay olan bu elbisemin üst beden kalıbı ,burda 2009 Ağustos sayısındaki 128 nolu modeldir.etek kısmını ise kumaşın elverdiği kadar büzüp üst bedene monte ettim.kumaş esnek olduğundan dolyı fermuara gerek duymadım.arka yaka kısmından ufak bir açıklık vermem yeterli oldu diyebilirim.üst bedenle etek kısmının birleşme yerine elimde bulunan kurdaleyi gizli dikişle diktim.
Şipşak Şort Vol :2
Herkese selam, ben Z dikişe geri dönüş için ısınma turlarına başladım :)İlk olarak , dıy projesiyle karşınızdayım ama, bir yandan da dikeceğim kıyafetler için gerekli kalıpları çıkarmaya devam ediyorum.Bir kısmı dikiş için hazır durumdalar:)Gelelim günün konusu olan DIY şort yapımına ; daha önce , kullanmadığım pantolonlarımı kesip biçerek şort yapmıştım.Buradan görebilirsiniz.Dolap düzenleme esnasında daha önce gözden kaçırdığım bir kot pantolon daha buldum ve aldım elime makasımı sonrası resimlerde gördüğünüz gibi:) Birazda süsledim çok abartıyı sevmediğimden azıcık süsledim :)
Elimdeki malzemeler bunlardı .Soğuk silikon kullandım. Özel bir sebebi yok, sıcak silikon için tabancayı ısatmaya üşendim :) Daha pratik oldu.
Kotumu istediğim boyutta kestim .
İlk başta kıvırıp dikmeyi düşünmüştüm .Sonra karar değiştirip ucunu püsküllü yapmaya karar verdim. Püsküller fazla ilerlemesin diye düz bir dikiş geçtim. İpliklerin birkısmını çektim fazlada uğraşmadım zamanla kendi söküleceğinden, öylece bıraktım. Elimde zımba görünümündeki süsleride sadece cep girişlerine yapıştırdım. Çok basit olan bu şort ,üstümde çok tatlı durdu .Fotoğraflara aldanmayım :)Giymediğiniz kotlarınız varsa kesin gitsin arkadaşlar :)
Umarım beğenmişsinizdir.Herkese kocaman öpücükler..
Not: Resimlerin üstüne tıklarsanız daha ayrıntılı ve büyük görebilirsiniz.
Elimdeki malzemeler bunlardı .Soğuk silikon kullandım. Özel bir sebebi yok, sıcak silikon için tabancayı ısatmaya üşendim :) Daha pratik oldu.
Kotumu istediğim boyutta kestim .
İlk başta kıvırıp dikmeyi düşünmüştüm .Sonra karar değiştirip ucunu püsküllü yapmaya karar verdim. Püsküller fazla ilerlemesin diye düz bir dikiş geçtim. İpliklerin birkısmını çektim fazlada uğraşmadım zamanla kendi söküleceğinden, öylece bıraktım. Elimde zımba görünümündeki süsleride sadece cep girişlerine yapıştırdım. Çok basit olan bu şort ,üstümde çok tatlı durdu .Fotoğraflara aldanmayım :)Giymediğiniz kotlarınız varsa kesin gitsin arkadaşlar :)
Umarım beğenmişsinizdir.Herkese kocaman öpücükler..
Not: Resimlerin üstüne tıklarsanız daha ayrıntılı ve büyük görebilirsiniz.
23 Ağustos 2012 Perşembe
LUSH Katı Şampuan
Herkese selamlar ben Z,iki posttur bakım ve kozmetikten yana gidiyoruz:) Ramazandır, bayramdır derken dikişi ihmal ettiğimiz doğrudur:) Ama yakında dikiş postlarımızla karşınızda olacağımızdan emin olabilirsiniz. Gelelim günün konusu olan, katı şampuanımıza,belki oda nedir yahu diyenler vardır , çünkü ilk duyduğumda ben demiştim, hatta aman ben bunu napayım pehhh.... Deyip küçümsediğimi itiraf etmeliyim:) Pişmanım bu sözlerime .Ama neyse, zararın neresinden dönersek kardır deyip, konuyu kapattım gitti.
F'nin aslan yelesi gür saçlarının aksine , cılızdan biraz hallice, boyadan dolayı biraz yıpranmış ve sürekli dökülen saçlara sahibim. Okadar dökülüyorki eve temizliğe gelen abla bile bıkmış vaziyette her geldiğinde bana değişik tavsiyelerde bulunup, bu sorunuma çözüm bulmaya çalışıyor :)Her türlü yöntemi denedim diyebilirim. Kuaförden ,eczaneden,aktardan aldığım ürünler.Saçlarımı biraz olsun, aktardan aldığım ürünlerle gürleştirmeyi başardım. Ama ne yaptıysam dökülmesini engelleyemedim.Uzun süredir blogları araştırıyorum ve bir çok yerde gördüğüm bu ürünü, burun kıvırarakta olsa denemeye karar verdim. Aman dedim birde bunu kullanıyım nolcakki ....Ve internetten siparişimi verdim. LUSH Squeaky Green Shampoo Bar .
Ürün açıklaması şu şekilde :
Kafa derisi sağlığı için ideal kalıp şampuanımız. Kir ve yağı arındırıp, parlaklık verirken, kafa derisini uyarıcı, saç köklerine kan sirkulasyonunu artırıcı, mikrop öldürücü, kepeğe karşı etkilidir. Kepeği azaltıcı, saç gelişimini sağlayıcı ve saçın kalitesini artırıcı biberiye, deriyi uyaran, saçı parlatıp canlandıran ısırgan otu, geleneksel antiseptik özellikli çayağacı, saç köklerini uyarıcı, saç gelişimini sağlayan, kan dolaşımını artıran ve aynı zamanda serinlik hissi uyandıran nane, tahriş önleyici, sakinleştirici gül ekstrası ve mavi papatya, hoş kokulu vanilya yeni kalıp şampuanımız.
Bu sabun görünümündeki katı şampuan, nasıl köpürür diye düşündüm.Yorumlarda okuduğum gibi bolca köpürüyor şuana kadar 5 kere falan kullandım. Saçlarımın dökülmesi Yüzde Yirmi oranında azaldı diyebilirim. Uzun sürede kimbilir ne kadar güzel sonuçlar alırım:) Gerçi bu bile benim için kardır :) Bu katı şampuanı dağılmasın diye bir tül kesenin içine koydum kullanımı çok kolaylaştı. Dağılsa bile sorun değil.Saçlar yıkandıktan sonra söz gelimi gıcır gıcır oluyor fakat saç maskesi yada kremi kullanmak gerekiyor nem sağlayan bir ürün değil.Sadece dökülmeyi engellediğini söyleyebilirim.
İşte yeni favorim olan ürün, budur arkadaşlar. Sizinde dökülme probleminiz varsa gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.Müşteri hizmetlerinide ayrıca bayıldım. Ürün elime ulaştığı gibi hemen aradılar markamızı nasıl ulaştınız, memnunmusunuz falan filan. Bloglar dan duyduğumu söyleyince , çok sevindi telefondaki tatlı kız :) Blog yazdığımı söylemedim bile ve bana alışverişlerimde denemek istediğim ürünlerin testerlarını isteyebileceğimi söyledi.Firmaya karşı bir güven beslememe sebep oldu.LUSH markasından aldığım ilk ürün ama devamı hızla gelecek:) Sırada saç kremi var.
Neyse bu kadar gevezelik yeter deyip yazının sonuna geleyim artık:)
Umarım faydalı olmuştur.Herkese kocaman öpücükler..
NOT: Arkadaşlar açıkçası ürünün ismini yazarken kuru şampuan yazdım katı şampuan diye adlandırıldığını biliyordum. Ama ne bileyim önemsemedim sanırım. Amacım ürünün tanıtımını veya reklamını yapmak olmadığından .Tamamen lafın geliş şekliydi katı yerine kuru daha cazip geldi :) Böyle birşey kullandım çok memnun kaldım bilginize demekti :) Özürlerimi sunuyorum.Bir bilgi paylaşıyorsam doğrusunu yazmalıydım ,hatalıyım:( Ayrıntılı bilgi ve uyarı için powder puff teşekkür ediyorum.Kendisinin kozmetik konusundaki bilgilerinden faydalanmanızı tavsiye ederim.
F'nin aslan yelesi gür saçlarının aksine , cılızdan biraz hallice, boyadan dolayı biraz yıpranmış ve sürekli dökülen saçlara sahibim. Okadar dökülüyorki eve temizliğe gelen abla bile bıkmış vaziyette her geldiğinde bana değişik tavsiyelerde bulunup, bu sorunuma çözüm bulmaya çalışıyor :)Her türlü yöntemi denedim diyebilirim. Kuaförden ,eczaneden,aktardan aldığım ürünler.Saçlarımı biraz olsun, aktardan aldığım ürünlerle gürleştirmeyi başardım. Ama ne yaptıysam dökülmesini engelleyemedim.Uzun süredir blogları araştırıyorum ve bir çok yerde gördüğüm bu ürünü, burun kıvırarakta olsa denemeye karar verdim. Aman dedim birde bunu kullanıyım nolcakki ....Ve internetten siparişimi verdim. LUSH Squeaky Green Shampoo Bar .
Ürün açıklaması şu şekilde :
Kafa derisi sağlığı için ideal kalıp şampuanımız. Kir ve yağı arındırıp, parlaklık verirken, kafa derisini uyarıcı, saç köklerine kan sirkulasyonunu artırıcı, mikrop öldürücü, kepeğe karşı etkilidir. Kepeği azaltıcı, saç gelişimini sağlayıcı ve saçın kalitesini artırıcı biberiye, deriyi uyaran, saçı parlatıp canlandıran ısırgan otu, geleneksel antiseptik özellikli çayağacı, saç köklerini uyarıcı, saç gelişimini sağlayan, kan dolaşımını artıran ve aynı zamanda serinlik hissi uyandıran nane, tahriş önleyici, sakinleştirici gül ekstrası ve mavi papatya, hoş kokulu vanilya yeni kalıp şampuanımız.
Bu sabun görünümündeki katı şampuan, nasıl köpürür diye düşündüm.Yorumlarda okuduğum gibi bolca köpürüyor şuana kadar 5 kere falan kullandım. Saçlarımın dökülmesi Yüzde Yirmi oranında azaldı diyebilirim. Uzun sürede kimbilir ne kadar güzel sonuçlar alırım:) Gerçi bu bile benim için kardır :) Bu katı şampuanı dağılmasın diye bir tül kesenin içine koydum kullanımı çok kolaylaştı. Dağılsa bile sorun değil.Saçlar yıkandıktan sonra söz gelimi gıcır gıcır oluyor fakat saç maskesi yada kremi kullanmak gerekiyor nem sağlayan bir ürün değil.Sadece dökülmeyi engellediğini söyleyebilirim.
İşte yeni favorim olan ürün, budur arkadaşlar. Sizinde dökülme probleminiz varsa gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.Müşteri hizmetlerinide ayrıca bayıldım. Ürün elime ulaştığı gibi hemen aradılar markamızı nasıl ulaştınız, memnunmusunuz falan filan. Bloglar dan duyduğumu söyleyince , çok sevindi telefondaki tatlı kız :) Blog yazdığımı söylemedim bile ve bana alışverişlerimde denemek istediğim ürünlerin testerlarını isteyebileceğimi söyledi.Firmaya karşı bir güven beslememe sebep oldu.LUSH markasından aldığım ilk ürün ama devamı hızla gelecek:) Sırada saç kremi var.
Neyse bu kadar gevezelik yeter deyip yazının sonuna geleyim artık:)
Umarım faydalı olmuştur.Herkese kocaman öpücükler..
NOT: Arkadaşlar açıkçası ürünün ismini yazarken kuru şampuan yazdım katı şampuan diye adlandırıldığını biliyordum. Ama ne bileyim önemsemedim sanırım. Amacım ürünün tanıtımını veya reklamını yapmak olmadığından .Tamamen lafın geliş şekliydi katı yerine kuru daha cazip geldi :) Böyle birşey kullandım çok memnun kaldım bilginize demekti :) Özürlerimi sunuyorum.Bir bilgi paylaşıyorsam doğrusunu yazmalıydım ,hatalıyım:( Ayrıntılı bilgi ve uyarı için powder puff teşekkür ediyorum.Kendisinin kozmetik konusundaki bilgilerinden faydalanmanızı tavsiye ederim.
Etiketler:
katı şampuan,
LUSH,
lush şampuan,
lush ürünleri,
saç dökülmesi,
Squeaky Green Shampoo Bar
20 Ağustos 2012 Pazartesi
F'nin İlk ve Son Favori Fondöteni
Herkese selam, ben F ve hiç alışık olmadığım üzere bir kozmetik postuyla karşınızdayım. Malumunuz kozmetik kısmı Z'nin ilgi alanı. Tabii ucundan köşesinden ben de bulaşıyorum bu işlere. Ama işin güzel kısmı şu ki; Z neredeyse bütün ürünleri deniyor/okuyor ve en mükemmelinin hangisi olduğunu öğreniyor. Sonra bana da bu "en iyi" ye sahip olmak kalıyor. MAC fırçama, Yves Rocher pudrama, Eco Tools fırça setime ve yolda olan Naked2 paletime bu sayede kavuştum. Gelelim postun konusu fondötene;

Gördüğünüz gibi sürüldükten sonra teninize mükemmel uyum sağlıyor. İnce bir tabaka pudra sürmüşsünüz gibi. Ben artık pudra kullanmıyorum. Tek kat fondötenimle mutlu mesut bir ilişki yaşıyorum. Kendisi benim ilk ve son favorim. Ha bu arada Z ne yaptı derseniz; ilk defa benden sonra bir kozmetik ürünü satın almanın şaşkınlığını yaşıyor :)
Z- Hııı kıskandım yani?
F- Yok ne münasebet :)
Z- Vallahi kıskandıysam da bu ürüne değer. Biliyorsunuz problemli bir cildim var. Ama sonuç harika. Kesinlikle artık benim de favori fondötenim.
Herkese kucak dolusu sevgiler ve öpücükler...
Ha bu arada malumunuz kilolarım yüzünden sürekli terliyorum. Ama fondöten bulaşığı minimum seviyede. Terlemiyorsanız eğer 24 saat boyunca fondöten yüzünüzde olacak emin olun. :)
Etiketler:
fondöten,
Lancome,
lancome fondöten,
lancome teınt ıdole ultra 24h
16 Ağustos 2012 Perşembe
Blogger İftar Yemeği 2012
Herkese selam...
Geçtiğimiz günlerde çok sevgili blogger arkadaşımız Sevimli Tatlar, biz Bursalı bloggerlara iftar yemeği çağrısında bulundu. Hepsi olmasa da büyük çoğunluğumuz davete gittik. Geçen buluşmaya da katılmıştık. Hatta çok kalamamıştık. Bu sefer sanki hepsini kırk yıldır tanıyormuşum gibi hissettim.
Ayrıca içişlerine ne kadar çok daldığımı. Eskisi kadar blog okuyamasamda, dışdünya ile bağlantımı sağolsun Z sağlıyor. İlgimizi çeken postların linklerini hiç üşenmeden yolluyor bana kıymetlim.
Z- Bu kadar tembel olma.
F- Keşke makinalarımızı ve bağlantılarımızı 1 günlüğüne değiş tokuş yapabilseydik :)
Z- Hep bahane yaaa :)
F- Pes!
Bu fotografta hepimizi görüyorsunuz. Tabi Z hariç. Gizemli kişilik :) Onu ancak iyi bir çocuk olursanız görebilirsiniz :) Yada Bursalı blogger olmalısnız :)
Bu fotoğrafları kıskanıyorum Efsun-Selma ikilisi!
Bu kez de Selma-Deniz ikilisi. Tatlı prenses Dilek hanımın İncisi.
Sonsuz dekorasyon Özge ve Dilek hanımlar :) Oy bizi 6-7 ay içinde teyze yapacak güzeller güzeli anne adayımız Goncamız ve fikir fabrikası psikologumuz, ebygaleimiz, Aslımız :)
Ah süper güzel smilenacım. Ben blogger değilim artık dese de; kabul etmiyoruz Semracım :) Çıtır kızlar Elif & Özge Çok güzelsiniz kızlar...
Bu arada geceye Aslan bey damgasını vurdu. Şöyle ki; İftar yemeğinin olduğu akşam Elif hanım ve eşinin evlilik yıldönümüydü. Hatta ilk başta Elif hanım katılamayacaktı. Gün değiştirildi, bu kez de Kadir gecesi ile çakıştı. Velhasıl Elif hanım ümidi kesmiş iftar buluşmasından. Fakat eşinin gönlü razı olmamış bu duruma. Başka birgün kutlarız demiş. Yemeğimizi bitirdiğimiz sırada, arka fonda çalan tasavvuf müziği kesildi. Kutsi'nin Melek parçası eşliğinde Elif hanımın eşi Aslan Bey ve oğulları Asil, ellerinde pastayla çıkageldiler. Kendi adıma tüylerim diken diken oldu. Hatta gözlerim doldu. Çok güzel bir kutlamaydı. Biz de tekrar kutluyoruz Elif hanımı ve bir ömür mutluluk diliyoruz.
Z- Darısı başına
F- :) Amin
Ve böylece bir blogger buluşmasını da atlattık. Herkesi çok özleyeceğim tekrar görüşene dek. Ha bu arada süper bir fikir düştü aklımıza. Bursa-İstanbul blogger kaynaşması yapalım diyoruz. Umarız başarılı olur. İstanbul havası alıp dönelim. Şöyle püfür püfür boğaz. Ne dersiniz İstanbul bloggerları?
Bu arada bizim kızlar ve blog adresleri.;
supercellma
denizin yıldızı
ebygale
kitananın güncesi
hobizu
smilena
annemineli
düşleriminincisi
sonsuz dekarasyon
estasarımelif
aklımdangeçenlermidemedüşenler
sevimlitatlar
En kısa zamanda görüşmek üzere canlar. Öpüyoruz kocaman...
Geçtiğimiz günlerde çok sevgili blogger arkadaşımız Sevimli Tatlar, biz Bursalı bloggerlara iftar yemeği çağrısında bulundu. Hepsi olmasa da büyük çoğunluğumuz davete gittik. Geçen buluşmaya da katılmıştık. Hatta çok kalamamıştık. Bu sefer sanki hepsini kırk yıldır tanıyormuşum gibi hissettim.
Ayrıca içişlerine ne kadar çok daldığımı. Eskisi kadar blog okuyamasamda, dışdünya ile bağlantımı sağolsun Z sağlıyor. İlgimizi çeken postların linklerini hiç üşenmeden yolluyor bana kıymetlim.
Z- Bu kadar tembel olma.
F- Keşke makinalarımızı ve bağlantılarımızı 1 günlüğüne değiş tokuş yapabilseydik :)
Z- Hep bahane yaaa :)
F- Pes!
Bu fotografta hepimizi görüyorsunuz. Tabi Z hariç. Gizemli kişilik :) Onu ancak iyi bir çocuk olursanız görebilirsiniz :) Yada Bursalı blogger olmalısnız :)
Bu fotoğrafları kıskanıyorum Efsun-Selma ikilisi!
Benim coştuğum kareler :) Çok eğlendim gerçekten.
Bu kez de Selma-Deniz ikilisi. Tatlı prenses Dilek hanımın İncisi.
Sonsuz dekorasyon Özge ve Dilek hanımlar :) Oy bizi 6-7 ay içinde teyze yapacak güzeller güzeli anne adayımız Goncamız ve fikir fabrikası psikologumuz, ebygaleimiz, Aslımız :)
Ah süper güzel smilenacım. Ben blogger değilim artık dese de; kabul etmiyoruz Semracım :) Çıtır kızlar Elif & Özge Çok güzelsiniz kızlar...
Bu arada geceye Aslan bey damgasını vurdu. Şöyle ki; İftar yemeğinin olduğu akşam Elif hanım ve eşinin evlilik yıldönümüydü. Hatta ilk başta Elif hanım katılamayacaktı. Gün değiştirildi, bu kez de Kadir gecesi ile çakıştı. Velhasıl Elif hanım ümidi kesmiş iftar buluşmasından. Fakat eşinin gönlü razı olmamış bu duruma. Başka birgün kutlarız demiş. Yemeğimizi bitirdiğimiz sırada, arka fonda çalan tasavvuf müziği kesildi. Kutsi'nin Melek parçası eşliğinde Elif hanımın eşi Aslan Bey ve oğulları Asil, ellerinde pastayla çıkageldiler. Kendi adıma tüylerim diken diken oldu. Hatta gözlerim doldu. Çok güzel bir kutlamaydı. Biz de tekrar kutluyoruz Elif hanımı ve bir ömür mutluluk diliyoruz.
Z- Darısı başına
F- :) Amin
Ve böylece bir blogger buluşmasını da atlattık. Herkesi çok özleyeceğim tekrar görüşene dek. Ha bu arada süper bir fikir düştü aklımıza. Bursa-İstanbul blogger kaynaşması yapalım diyoruz. Umarız başarılı olur. İstanbul havası alıp dönelim. Şöyle püfür püfür boğaz. Ne dersiniz İstanbul bloggerları?
Bu arada bizim kızlar ve blog adresleri.;
supercellma
denizin yıldızı
ebygale
kitananın güncesi
hobizu
smilena
annemineli
düşleriminincisi
sonsuz dekarasyon
estasarımelif
aklımdangeçenlermidemedüşenler
sevimlitatlar
En kısa zamanda görüşmek üzere canlar. Öpüyoruz kocaman...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)